11 Ekim 2011 Salı

Biyoloji Test ve Yazılı Soruları,çözümlü sorular

Biyoloji yazılı Soruları -1-
Biyoloji Çözümlü Sorular -5-
Biyoloji Çözümlü Sorular -4-
Biyoloji Çözümlü Sorular -3-
Biyoloji Çözümlü Sorular -2-
Biyoloji Çözümlü Sorular -1-

.Organik - Test Soruları
Sindirim sistemi - Test Soruları
Üreme - Test Soruları
Ekoloji - Test Soruları
Solumum Sistemi - Test Soruları
Kalıtım - Test Soruları
İskelet Sistemi - Test Soruları
Dolaşım Sistemi - Test Soruları
Fotosentez - Çözümlü Sorular
Hücre - Çözümlü Sorular
Dna - Çözümlü Sorular

Osmanlı Devleti Osmanlı Kuruluş Dönemi özellikleri nedir?

Osmanlı Devleti'nin Genel Özellikleri

Osmanlı tarihi, Anadolu Türkiye tarihinin 4. dönemini oluşturur.

Türk devletleri içinde en uzun süre yaşayan ve en geniş sınırlara ulaşanıdır.

Türk Devletleri içinde merkezi otoritesi en güçlü olanıdır.

Kültür ve uygarlık alanında en çok ilerleyen Türk Devleti'dir.

Mutlak egemenlik haklarını hükümdar kullanır. Ancak, I. Ahmet dönemine kadar veraset yasası belirgin değildir.

Şeriat hukuku ile yönetildiğinden Teokratik, mutlak egemenlik haklarını hükümdar kullandığından Monarşik devlet yapısı görülür.

Fetih temeline dayandığından askeri, etnik yapı çeşitli olduğundan çok uluslu bri imparatorluktur.

Fetih politikası, dinsel (cihat) ve ekonomik (ganimet) amaçlı olmuştur.

Osmanlıların Kökeni


1243 Kösedağ Savaşı'ndan sonra Anadolu'da Moğol hakimiyeti başladı.

Bu tarihten önce Kayı Boyu, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat zamanında Anadolu'ya gelmişti.

Kayı Boyu Anadolu'ya ilk geldiğinde başında Ertuğrul Gazi bulunmaktaydı.

Anadolu Selçuklu Sultanı tarafından Kayı Boyu'na Söğüt ve Domaniç kışlak olarak verildi.

Kuruluş Sırasında Anadolu ve Çevresi

Kayı boyu Söğüte geldiğinde Anadolu'da Beylikler dönemi başlamıştı.

Anadolu Selçuklu Devleti henüz yıkılmamış fakat İlhanlı Devleti'nin egemenliği altına girmişti.

IV. Haçlı seferi sırasında İstanbul'dan kaçan Rumlar Karadeniz Bölgesi'nde Trabzon Rum Devleti'ni kurmuştu.

Batı Anadolu ve Marmara Bölgesi Bizans hakimiyetindeydi.

Moğol istilası nedeniyle Anadolu'ya Türkmen akını başlamıştı.

Türkmen göçleri sonunda Anadolu'daki Hristiyan nüfus azaldı, Hristiyanlar şehirlere yerleşti.

Türkmenler Selçuklu etkisinden kurtardıkları mistik liderleriyle tarikatlar kurmuştu.

Zanaat loncaları yani ahiler zamanla güçlenerek, halkı askeri ve siyasal kargaşaya karşı korumuştu.

Türkmenlerin çoğu köylere yerleşerek tarım ve hayvancılıkla uğraşmıştı.

Göçebe yaşamı sürdüren boylar daha çok Güney Anadolu'da, Toroslar'ın eteklerine ve Çukurova'ya yerleşmişti.

Ege, Marmara ve Doğu Karadeniz'de Rumlar, Kayseri ve Sivas'ta Moğollar, Çukurova ve Doğu Anadolu'da Ermeniler yaşamaktaydı.

Anadolu'nun Kuzey Doğu'sunda Altınordu Devleti hüküm sürmekteydi.

Doğu Anadolu ve İran Bölgesi'nde İlhanlılar bulunmaktaydı.

Trakya Bölgesi ve Marmara'nın güneyi ile Batı Anadolu'da Bizans egemendi.

Yakın Doğu'da en önemli siyasi güç Memlük Devleti idi.

Balkanlar'da derebeylik rejimi ile yönetilen, Sırp Krallığı, Bulgar Krallığı, Arnavut Beyliği, Macar Krallığı, Eflak ve Boğdan Beylikleri, Mora Despotluğu, Bosna ve Hersek Beylikleri, Erdel Beyliği bulunmaktaydı.

Osmanlı Devleti'nin Büyüme Nedenleri

İslam dini ve İslam dininin öngördüğü cihat inancı.

Türkmen desteğinin alınması ve beyliklerle iyi geçinilmesi.

Anadolu'ya gelen Türkmenlerin fethedilen yerlere yerleştirilmesi yani düzenli iskan politikası

Balkanlardaki düzensiz siyasi birlik ve Bizans'taki taht kavgaları.

Yetenekli ve deneyimli yöneticilerin iş başına geçmesi.

Merkezi otoritenin güçlü olması.

Fethedilen bölgelerde halka karşı adil davranılması ve dinsel hoşgörünün olması.

Osman Bey Dönemi (1299-1326)

Ertuğrul Gazi'nin 1281 yılında ölümü üzerine boyun başına Osman Bey geçti.

1299 tarihinde Osmanlı Beyliği'nin bağımsızlığını ilan etti. Bu tarih Osmanlı Devleti'nin kuruluş tarihi olarak kabul edilir.

Osman Bey, Yenişehir, Karacahisar, Yarhisar, Bilecik, Mudurnu ve İnegöl'ü aldı.

Osman Bey'e en büyük desteği Anadolu ahileri ve Türk beyleri sağladı.

Bölgede bulunan Bizans tekfurlarına karşı büyük başarılar kazandı.

1308 tarihinde Koyunhisarı'nda Bizans ile ilk savaş yapıldı ve başarı sağlandı.

UYARI : 1308'de Anadolu Selçukluları'nın yıkılışı üzerine Osman Bey İlhanlılar'a bağlılığını bildirdi. Bu dönemde ilk defa para basıldı.

1281 yılında Karacahisar'ı ele geçirdi.

1320 tarihinden itibaren ordunun başına Orhan Bey geçti.

Orhan Bey 1326'da Bursa'yı kuşattı.

Şehir ele geçirildiği gün Osman Bey öldü.

Orhan Bey Dönemi (1326-1362)

Orhan Bey 1324 tarihinde Osmanlı Beyliği'nin başına geçti.

Bursa şehir alınarak başkent yapıldı.

1329'da İznik üzerine yürüdü ve Bizans ile yapılan Maltepe Savaşı'nda İznik ele geçirildi.

Kocaeli Yarımadası'nın fethi tamamlandı.

1342'de Ulubat ve Mihaliç Kaleleri alınarak Karesioğulları ile komşu olundu.

İlk Osmanlı donanması bu dönemde kuruldu.

İlk defa 1353 tarhinde Rumeli'ye geçildi.

Marmara'nın kuzey ve batı kesimlerinin fethi tamamlandı.

Gelibolu'nun tamamı, Malkara ve Keşan ele geçirildi.

İlk defa divan teşkilatı kuruldu. İlk vezir de bu dönemde atandı.

İlk Kaptan-ı Derya (Karamürsel Paşa) bu dönemde atandı.

I. Murat Dönemi (1362-1389

I. Murat kardeşlerini öldürerek tahta geçen ilk Osmanlı padişahıdır.

1362 yılında Sazlıdere Savaşı ile Bizans ordularını yenerek Edirne'yi fethetti.

Gümülcine ve Filibe alınarak Bizans'ın Balkanlarla olan bağlantısını kesildi.

Bu durum Balkan uluslarının Osmanlı'ya karşı birleşik haçlı ordusu oluşturmalarına sebep oldu.

UYARI : 1364 yılında oluşturulan bu Haçlı ordusu tarihte Osmanlı Devleti'ne karşı oluşturulan ilk Haçlı ordusudur.

1364 tarihinde Sırp Sındığı savaşı ile Haçlı ordusu bozguna uğratıldı.

Bu savaş ile Balkanlar'da Macar etkisi kırıldı.

1371'de Sırplarla Çirmen Savaşı yapıldı ve Sırplar bozguna uğratıldı.

1389 tarihinde ikinci bir Haçlı ordusu Osmanlı Devleti'ne saldırdı.

1389 tarihinde Kosova Savaşı ile Haçlı orduları ikinci kez yenildi.

UYARI : Bu savaş sonunda, savaş meydanında bulunan yararlıların büyük bir bölümü düşman askeriydi. Sultan Murat, savaş sonrası, savaş meydanında dolaşırken uzakta ölüler arasında bir kıpırdanma oldu. Ölüler arasında uzun boylu bir Sırplı (Kral Lazard'ın damadı, Miloş) kalkarak padaişaha doğru gelip elini öpmek istediğini söyledi. Padişaha yaklaşan Sırplı, aniden hançerini çekerek muhafızlara rağmen I. Murat'ı hançerledi. Sırplı hemen oracıkta paramparça edildi.

Anadolu'da Germiyanoğulları'ndan Kütahya, Simav ve Tavşanlı çeyiz olarak alındı.

Ankara ele geçirildi.

Çandarlı Halil'in teklifi ile Yeniçeri Ocağı'nın temeli atıldı. İlk defa devşirme sistemi uygulanmaya başlandı.

Tımar sistemi oluşturuldu.

Rumeli Beylerbeyliği kurularak, merkeze bağlı eyalet sistemi oluşturuldu.

I. Bayezit (Yıldırım) Dönemi (1389-1402)

Beyliklerler mücadele ederek Anadolu'nun siyasi birliğini sağladı.

İstanbul iki kez kuşatıldı fakat başarı sağlanamadı.

İlk kuşatmada Bizans Avrupa'dan yardım istedi ve Haçlı ordusu harekete geçti.

1396 Niğbolu Savaşı ile Haçlı ordusu bozguna uğratıldı.


UYARI : Bu savaş sonunda Mısır'da bulunan Abbasi Halifesi I. Mütevekkil, Yıldırım Bayezit'e gönderdiği mektupta ona "Sultan-ı İklim Rum" diye hitap etmiştir.

Bu savaşla Bulgaristan ele geçirildi, Eflak ve Bosna Osmanlı Himayesine girdi.

İkinci İstanbul kuşatması sırasında Boğaz'ın Anadolu yakasına Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı inşa edildi.

Bu kuşatma Timur'un Anadolu topraklarına girdiği haberi üzerine kaldırıldı.

Ankara Savaşı'nın Nedenleri

1. Timur'un cihan hakimi olma amacıyla büyük bir imparatorluk kurmak istemesi

2. Timur'un, Çin'e yapacağı seferde Batı'da güçlü bir devlet bırakmak istememesi.

3. Ahmet Celayir ve Kara Yusuf'un Osmanlı Devleti'ne sığınması

4. Türkmen Beylerinin Timur'a sığınması ve Beylerin Timur'u kışkırtması.

Ankara Savaşı (1402)

Timur, 1402 yılında Anadolu'ya girerek, Sivas'ı aldı.

Yıldırım Bayezit ve Timur Çubuk Ovası'nda karşılaştı.

1402 yılında meydana gelen Ankara Savaşı'nda Osmanlı ordusu yenildi ve Yıldırım Bayezit esir düştü.

Ankara Savaşı'nın Sonuçları

1. Yıldırm Bayezit Timur'a esir düştü ve esaret altında öldü.

2. Anadolu'da Türk birliği bozuldu ve beylikler yeniden kuruldu.

3. Batı'ya olan Türk ilerleyişi yavaşladı ve İstanbul'un fethi gecikti.

4. Bizans İmparatorluğu geçici bir süre de olsa kendini toparlama fırsatı buldu.

5. Fetret Dönemi başladı.

Fetret Devri (1402-1413)

I. Bayezit'in oğullarından Süleyman Rumeli'de, Musa Bursa'da, İsa Balıkesir'de ve Mehmet de Amasya'da hükümdarlığını ilan etti.

Kardeşler arasında taht kavgası başladı ve Anadolu'nun siyasi birliği sarsıldı.

Mehmet Çelebi 1413'te kardeşlerini ortadan kaldırarak Osmanlı tahtına geçti.

Osmanlı Devleti, 11 yıl süren Fetret Devri'nde, sağlam devlet örgütü ve yerleşmiş sosyal kurumlar sayesinde yıkılmaktan kurtuldu.

UYARI : Fetret Devri'nde Musa Çelebi İstanbul'u kuşattı.

I. Mehmet (Çelebi) Dönemi (1413-1421)

Anadolu'da siyasi birliği yeniden sağladı.

Aydınoğlu Beyliği'nden İzmir'i aldı.

Karamanoğlu Beyliği'nden Akşehir ve Beyşehir'i geri aldı.

Candaroğlu Beyliği'ni de ortadan kadırdı.

Eflak Beyi'ni yenerek bu beyliği hakimiyeti altına aldı.

UYARI : Fetret Devri'nde Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'da toprak kaybetmemesinin nedeni Balkanlar'da izlediği hoşgörü politikasıdır.

Batınilik mezhebini yaymaya çalışan Şeyh Bedrettin Mahmut'un müritlerinden Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal ile birlikte isyan etti. Fakat isyan bastırıldı.

1420'de Mustafa Çelebi isyan etti.

II. Murat Dönemi
Bizans'ın desteklediği Mustafa Çelebi hükümdarlığını ilan etti fakat 1422 yılında yakalanarak öldürüldü.

İstanbul'u kuşattı fakat kardeşi Çelebi Mustafa'nın isyanı sonucu, kuşatma yarım bırakıldı.

Menteşoğulları, Candaroğulları, Aydınoğulları ve Taceddinoğulları Beyliklerine son verdi.

Germiyanoğlu Yakup Bey, oğlu olmadığı için topraklarını Osmanlı Devleti'ne vasiyet etti.

Osmanlı-Venedik Savaşı (1425-1430)

Ankara Savaşı'nı fırsat bilen Bizanslılar, Eflaklar, Arnavutlar ve Sırplar, Osmanlı aleyhine harekete geçmişti.

Osmanlı Devleti'nin Adriyatik ve Ege'nin Batı kıyılarına sarkması, Venediklilerin işine gelmiyordu.

Osmanlı Devleti de Balkanlar'da daha güvenli ilerleyebilmek için Venediklilerin elinden Selanik'i geri almak istiyordu.

1425-1430 yılları arasında meydan gelen savaşta Osmanlı Devleti Selanik, Yanya ve Serez'i ele geçirdi.

Orta ve Güney Arnavutluk'ta Osmanlı egemenliği sağlanmış oldu.

1444 yılında Osmanlı ordusu Haçlılara karşı yenilgiler aldı.

Osmanlı Devleti, 1444 yılında kendi lehine olmayan Edirne Segedin Antlaşması'nı imzaladı.

II. Kosova Savaşı (1448)

1444 Varna yenilgisinden sonra yeni bir haçlı ordusu oluşturuldu.

Jan Hunyad önderliğindeki Haçlı ordusu Mora seferine çıkmış bulunan II. Murat'ın ordusuna saldırdı.

1448 tarihinde meydana gelen Kosova Savaşı'nda Haçlı Ordusu bozguna uğratıldı.

Balkanlardaki Osmanlı hakimiyeti kesin olarak sağlanmış oldu.

Bu tarihten itibaren, Avrupalılar, Osmanlı Devleti'ne karşı bir daha Haçlı ordusu oluşturma cesareti bulamadı.

Bu tarihten sonra Avrupalılar sürekli savunmada kalmış, Osmanlı saldıran taraf olmuştu.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

Osmanlı Devleti Yükselme Dönemi olayları nelerdir?

Yükselme Dönemi

II. Mehmet (Fatih) Dönemi
İstanbul'un Fethi

Nedenleri ve Hazırlıkları
İstanbul'un Fethinin Nedenleri

1. Osmanlı toprak bütünlüğünün sağlanmak istenmesi

2. Bizans'ın Balkanlar'da bulunan Osmanlı topraklarına asker sevkinin engellenmek istenmesi

3. Bizans'ın Osmanlı taht kavgalarını desteklemesi

4. Hz. Muhammed'in fethi teşvik edici hadisi

5. İstanbul'un dünya ticaret yolları üzerinde bulunan önemli bir kent olması

Fetih Hazırlıkları

Hristiyan aleminin Bizans'a yardım etmesini engellemek için bazı Avrupa ülkeleri ile antlaşmalar yapıldı.

Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli Hisarı yapıldı.

UYARI : Bu hisarın yapılma nedeni Balkanlar'dan karadeniz yolu ile yapılabilecek yardımları kesmek ve Boğazları kontrol altında tutmaktır.

400 parçalık bir donanma meydana getirildi.

Muslihiddin, Saruca Sekban ve Macar Urban'a büyük kuşatma topları döktürüldü.

İstanbul'un Fethi (1453)
Bizans İmparatorluğu İstanbul şehri ile civardaki birkaç kasabaya hakim bir durumdaydı.

Bizan elindeki donanmayı Haliç'e çekerek, Haliç'in ağzını zincirle kapattı. İstanbul, hem karadan hem de denizden çok sağlam surlarla çevrilmişti.

6 Nisan 1453 sabahı kuşatma başladı.

21-22 Nisan gecesi 72 parça donanma karadan Haliç'e indirildi.

29 Mayıs 1453 sabahı İstanbul'a girildi.

Fethin Tarih Açısından Önemi

İstanbul'un Fethinin Türk Tarihi Açısından Önemi

1. İstanbul Osmanlı Devleti'nin başkenti yapıldı.

2. Fetih ile Osmanlı Devleti için için İmparatorluk dönemi başladı.

3. Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğü sağlandı.

4. Dünya ticaret yollarının önemli noktası Osmanlıların eline geçti.

UYARI : Bu durum Akdeniz ve Karadeniz ticaretinde etkili olan Venedik ve Ceneviz'e zarar verdi.

5. İstanbul'da bulunan Ortodoks Kililsesi'nin koruyuculuğu Osmanlıların eline geçti.

UYARI : Böylece Osmanlı Ortodoksların lideri konumuna gelmiştir. Bu kilisenin denetim altına alınması, Hristiyan birliğini parçalama amacı taşımaktadır.
İstanbul'un Fethinin Dünya Tarihi Açısından Önemi

1. İstanbul'un fethi ile Orta Çağ kapandı, Yeni Çağ başladı.

2. Doğu Roma imparatorluğu sona erdi.

3. Savaş toplarının üstünlüğü anlaşıldı, sur ve kalelerin önemi azaldı.

4. Feodalizmin yıkılış süreci hızlanmış oldu.

5. İstanbul'un Türkler'in eline geçmesi üzerine Avrupalılar yeni ticaret yolları aramaya başladı.

UYARI : Bu durum Coğrafi Keşifler'in zorlayıcı nedenini oluşturdu.
Anadolu'daki Fetihler
İlk önce 1459'da Cenevizliler'den Amasra alındı.

1460 yılında Candaroğulları Beyliği'ne son verildi.

1461'de Trabzon Rum İmparatorluğu ortadan kaldırıldı.

UYARI : Böylece Büyük Selçukluların başlattığı Anadolu'yu Türkleştirme politikası tamamlandı.

1466'da Karamanoğulları Beyliği'nden Konya ve Karaman alındı.

Otlukbeli Savaşı (1473)
Osmanlılar ile Akkoyunlu Devleti arasında Anadolu'da egemenlik kurma mücadelesi bulunmaktaydı.

Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan Karakoyunlu Devleti'ni yıkarak, Sivas'a kadar gelmişti.

Candaroğulları ve Karamanoğlu beyleri de Uzun Hasan'a sığınmıştı.

1473 tarihinde yapılan Otlukbeli Savaşı ile Akkoyunlu Devleti yenildi.

UYARI : Bu savaş Akkoyunlu Devleti'ni zayıflatmış ve onun Şah İsmail tarafından yıkılmasına neden olmuştur.
Batıdaki Fetihler
1454 - 1459 arasında Sırbistan'a üç sefer düzenlendi, Sırbistan ele geçirildi.

1460'ta Mora despotları ortadan kaldırıldı.

1462 yılında Eflak, 1476 yılında da Boğdan Beyliği alındı.

1463 yılında Bosna, 1465'te de Hersek Osmanlı Devleti'ne bağlandı.

UYARI : Bu fetih hareketi ile Balkanlar'da siyasi birlik sağlanmıştır.

Denizlerdeki Fetihler
Ege'de 1456 yılında Taşoz, Bozcaada, Semadrek, ve Limni, 1462 yılında Midilli, 1470 yılında da Eğriboz adaları alındı.

1475 yılında Kefe, Azak ve Menküp kaleleri alınarak Kırım Osmanlı topraklarına katılıp Osmnalı'ya bağlı hanlık haline getirildi.

Kırım'ın Alınması'nın Sonuçları :

1. Gedik Ahmet Paşa tarafından Kırım alındı ve Osmanlılara bağlı hanlık haline getirildi.

2. İpek Yolu'nun kontrolü tamamen Osmanlıların eline geçti.

3. Karadeniz bir Osmanlı gölü haline geldi.

4. Cenevizlilerin Karadeniz'deki etkinliğine son verildi.

5. Rusya'ya karşı tampon bölge yaratıldı ve Rusya'nın Karadeniz'e inişi bir süre engellendi.

6. Kırım'ın bağlı hanlık olmasıyla Osmanlılara savaşlarda asker ve ekonomik kaynak sağlandı.

Osmanlı-Venedik Savaşları (1463-1479)

Nedeni :

Osmanlı Devleti'nin İstanbul, Ege Adaları , Amasra, Kırım, Mora Yarımadası ve Yunan Adaları'nı elegeçirmesi ile Venedik ve Cenevizlilerin ticari darbe yemesi.

Sonuçları :

Venediklilerin denizde, Osmanlılar'ın ise karada üstün olması nedeniyle taraflar birbirine üstünlük sağlayamadı. Venediklilerin barış istemesi sonucu 1479'da Venedik Antlaşması imzalandı.

UYARI : Fatih'in Venediklilere kapitülasyon vermekle ulaşmak istediği amaçlar şunlardır: Birincisi ticareti canlandırmak ikincisi ise Avrupa Hristiyan birliğini parçalamaktır.

Otranto Kuşatması (1480)
1. Büyük bir imparatorluk kurmak isteyen Fatih'in, Batı Roma topraklarına sahip olmak istemesi.

2. Avrupa'ya yapacağı seferlerde önemli bir üs kazanmak istemesi

3. Roma'ya ulaşarak Katolik kilisesini denetleyip Avrupa Hristiyan Birliği'ni parçalamak istemesi.
Sonuçları :

1. 1480'de Otranto şehri ve kalesi, Napoli Krallığı'ndan alındı.

2. Fatih'in ölümünden sonra Otranto Napoli Krallığı tarafından ele geçirildi.
Fatih Kanunnamesi

Sınırların genişlemesi ve ihtiyaçların artması üzerine düzenlenmişti.

İki bölümden oluşur :

Birinci Bölüm : Şehzadelerin hükümdar olması ile ilgilidir. Burada kardeş katli yasallaşmış ve şehzadelerin sancaklara gönderilmesi zorunlu tutulmuştu.
İkinci Bölüm : Devlet memurlarının görev ve sorumluluklarıyla ilgilidir. Ayrıca bağlı beylik sistemi uygulamaya geçirilmiştir. Sadrazamlar Divan toplantılarına başkanlık etmeye başlamıştır.

II. Bayezit Dönemi
Cem Sultan Olayı
Fatih'in ölümü üzerine Amasya sancağında bulunan Bayezit devşirmelerin desteğiyle tahta geçti.

KOnya sancağında bulunan ve Türkmenlerin desteklediği Şehzade Cem bunun üzerine taht mücadelesine başladı.

Memluklerin'de desteklediği Cem Sultan, Bursa'yı aldı ve adına para bastırıp hutbe okuttu.

1481'de Yenişehir Ovası'nda yenilen Cem, Konya'ya kaçtı.

II. Bayezit'in gönderdiği kuvvetlere yenilen Cem Sultan, önce Mısır'da Memlüklülere, ardından da Rodos şövalyelerine sığındı.

Yıllarca Avrupa'da dolaştırılan Cem Sultan, 1495 yılında Napoli'de öldü.

UYARI : Cem Sultan'ın Avrupalılara sığınması Osmanlıların bu iç sorununu uluslararası bir sorun haline getirdi. II. Bayezit Cem'i ellerinde tuttukları için Papalığa -1495'te Cem Sultan'ın ölümüne kadar- vergi ödedi. Bu dönemde İspanyolların saldırısına uğrayan Beni Ahmer Devleti'ne destek gönderilemedi.
Osmanlı-Memluk İlişkileri
Osmanlı-Memluk ilişkileri II. Bayezit Dönemi'nde tamamen gerginleşti.
UYARI : Memluk sorunu ileride kesin bir şekilde Yavuz Sultan Selim tarafından çözümlenecektir.
Fatih Dönemi'nde Memlüklüler, Osmanlı Devleti'nin Hicaz su yolları teklifini reddetmiş ve Dulkadiroğulları Beyleri arasında çıkan iç çekişmelere karışmıştı.

Memlükler, Cem Sultan'ı ve Karamanoğlu Beyi'ni de himaye etmişti.

II. Bayezit 1485'te Memlükler üzerine sefere çıktı.

Bu savaşlar genel olarak Osmanlıların aleyhine sonuçlandı.

Ramazanoğulları Beyliği alındı.

Osmanlı-Venedik İlişkileri

1499'da Venediklilerin elinden İnebahtı, Modon ve Koron alındı.

Navarin Limanı Osmanlıların eline geçti.

Karadeniz kıyılarında Kili ve Dinyester Irmağı'nın ağzında bulunan Akkerman kaleleri alındı.

Osmanlı-İran İlişkileri
1501'de Akkoyunlu Devleti toprakları üzerinde Safavi Devleti kuruldu.

Safavi hükümdarı Şah İsmail, Anadolu ve çevresinde Şii birçok taraftar topladı.

Doğu Anadolu'da Şahkulu Baba Tekeli tarafından Şii kökenli bir ayaklanma çıkarıldı ve bastırıldı.

II. Bayezit'ın izlediği gevşek politika ve devlet işlerinden iyice elini çekmesi, Şehzade Selim'i kızdırdı.

Selim, 1512'de Osmanlı tahtına geçti.

I. Selim (Yavuz) Dönemi

Çaldıran Savaşı (1514)
Doğu Anadolu'ya sahip olmak isteyen Şah İsmail bölgedeki Şii Türkmen aşiretlerini Osmanlı'ya karşı ayaklandırıyordu.

Yavuz İran seferi öncesi Dulkadiroğlu Alaüddevle'den yardım istedi fakat isteği reddedildi.

1514'te Osmanlı orduları İran ordularını Çaldıran Savaşı'nda yendi.
UYARI : Yavuz Sultan Selim Trabzon sancağında valilik yaparken Şah İsmail'le savaşmış ve Şah İsmail'in savaş taktiğini öğrenmiştir. Bu savaş sırasında Osmanlılar hareketli topları kullanmışlardır. Bu durum, teknolojik ilerlemenin savaşların sonucunu nasıl etkilediğini göstermektedir.
Bu savaş Osmanlı Devleti'ne Doğu Anadolu'yu kazandırdı.

Şah İsmail kaçtığı için Safavi Devleti yıkılamadı.

Tebrize kadar olan bütün topraklar Osmanlı Devleti'nin eline geçti.

Şii sorunu geçici olarak çözümlendi ve Doğu Anadolu güvenlik altına alındı.

Safavi hazinesi Osmanlı hazinesine aktarıldı.

Turnadağ Savaşı (1515)

Yavuz'un Çaldıran Savaşı öncesi Dulkadiroğullarından istediği yardım reddedilmişti.

Yavuz, Çaldıran zaferinden sonra 1515 yılında Dulkadiroğulları'nı yendi ve bu beylik yıkıldı.

Turnadağ Savaşı sonunda Maraş, Mardin, Elbistan ve Diyarbakır Osmanlı topraklarına katıldı.

Anadolu'da siyasal birlik tamamlanmış oldu.

Mısır Seferi

Yavuz'un İran seferi sırasında Şah İsmail ile Memlüklüler Osmanlı'ya karşı bağlaşma yapmıştı.

Yavuz, 1516 yılında Mısır üzerine sefere çıktı. 1516 yılında Mercidabık Savaşı ile Memluk ordusu bozguna uğratıldı.

Mercidabık zaferi ile Osmanlı Devleti, Suriye ve Filistin'i ele geçirdi.

Yavuz Sultan Selim, 1517 yılında tekrar Mısır seferine devam etti.

Rıdaniye Savaşı ve Memlük Devleti'nin Yıkılışı

Kansu Gavri'nin yerine geçen Tomanbay Osmanlıları Mısır'dan atmak istiyordu.

1517 yılında yapılan Ridaniye Savaşı ile Mısır Ordusu bir kez daha yenildi.

Rıdaniye Savaşı sonunda Memlük Devleti yıkıldı ve Mısır Osmanlı hakimiyeti altına alındı.

Mısır Fethi'nin Sonuçları

1. Memlük Devleti yıkıldı.

2. Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı topraklarına katıldı.

3. Doğu Akdeniz Osmanlı hakimiyetine girdi.

4. Kutsal Topraklar (Mekke ve Medine) Osmanlı hakimiyetine girdi.

5. Kutsal emanetler ve Mekke ile Medine'nin anahtarları Yavuz'a yollandı.

6. Halifelik makamı Osmanlılara geçti.
UYARI : Halifelik böylece Kureyş kabilesinden çıkarak Osmanlı soyuna geçti. Ayrıca Osmanlı'nın teokratik yapısı tamamlandı.
7. Memlük hazinesi, İstanbul'a getirildi.

8. Kıbrıs adasını ellerinde bulunduran Venedikliler, Osmanlı'ya vergi ödemek zorunda kaldı.

9. Baharat yolu Osmanlıların eline geçti.
UYARI : Bu durum Osmanlılar için büyük bir ekonomik kazançtır. Ancak Portekizliler Ümit Burnu'ndan Hindistan'a ulaştığı için Osmanlılar buradan kazanç sağlayamadı.

I. Selim (Yavuz) Dönemi Genel Özelliği
Türk ve İslam alemini tek bir çatı altında toplamaya çalıştı.

Sadece doğu ülkelerine seferler düzenlendi.

Bunun nedeni; Yavuz'un Türk-İslam devletlerini tek çatı altında birleştirmek istemesi ve devlet bütünlüğünü sarsacak tehlikeyi Doğu'da görmesiydi.

I. Süleyman (Kanuni) Dönemi
İç ayaklanmalar

Kanuni Sultan Süleyman Dönemi'nde güçlü devlet otoritesi sayesinde saltanat kavgaları olmamış, ancak bir takım iç isyanlar çıkmıştı.
İlk isyanı 1520 yılında Şam valisi Camberd Gazali çıkarmıştı.

1524 yılında sadrazam olamdığı için ikinci vezir Ahmet Paşa isyan etti.

Bu sırada Yozgat civarında, vergi yüzünden Baba Zennun isimli bir şaki isyan etti.

1527 yılında da, Şiiliği yayma iddiasıyla Kalenderoğlu isyan etti.

Batıya Yapılan Seferler

Batı'da en zor rakip Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu idi.

Şarlken Avusturya ve Macaristan'ı da yanına çekti.

Fransa bu ittifaka karşı cephe aldı.

Kanuni, Şarlken'e karşı Fransa kralı I. Fransuva'yı destekledi.

Fransızlara kapitülasyonlar verildi.

Belgrat'ın Fethi (1522) ve Mohaç Meydan Savaşı (1526)

Macaristan'ın Balkan milletlerini Osmanlı'ya karşı kışkırtması ile 1521'de Macaristan'a sefer düzenlendi.

1521'de Osmanlı ordusu Belgrat şehrini ele geçirdi.

Kanuni, 1526 yılında Macaristan'a bir sefer daha düzenledi.

29 Ağustos 1526'da Mohaç Meydan Savaşı ile Macar Ordusu bozguna uğratıldı.

Osmanlı Ordusu Macaristan'ın başkenti Budin'i (Budapeşte) ele geçirdi.

Macaristan toprakları Osmanlı Devleti'ne katıldı.

UYARI : Bu durum Macaristan toprakları üzerinde emelleri olan Avusturya'yı rahatsız etmiş, böylece Osmanlı Avusturya savaşları başlamıştır.

I. Viyana Kuşatması (1529)
Osmanlı Devleti 1522'de Macaristan'ı fethetmişti.

Şarlken ve Avusturya Arşidük'ü Ferdinand, Macaristan'dan Türkleri atmak istiyordu.

1529 yılında Ferdinand Macaristan'a saldırdı, Macar kralı Yanoş'da Kanuni'den yardım istedi.

Osmanlı ordusu 1529 yılında tekrar Macaristan seferine çıktı.

Avusturya topraklarına giren Osmanlı ordusu başkent Viyana'yı kuşattı fakat kış nedeniyle kuşatma kaldırıldı.

Almanya Seferi (1533)

Avusturya Arşidük'ü Ferdinand, İstanbul'a elçi göndererek kendisinin Macaristan kralı olarak tanınmasını istedi.

İsteği reddedildi ve Ferdinand Budin'i işgal etti.

Kanuni, yeniden Macaristan seferine çıktı ve Almanya içlerine kadar ilerledi.

Karşısına çıkan kimse olmayınca İstanbul'a döndü.

Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında İstanbul Antlaşması imzalandı.

Macaristan Seferi

1533 İstanbul Antlaşması'na rağmen 1540'ta Macar kralı Yanoş'un ölmesi üzerine Kral Ferdinand, Avusturya Macaristan topraklarında hak iddia ederek tekrar Budin'i işgal etti. Kanuni 1541 yılında Macaristan topraklarına yeniden girdi. Avusturyalıları Macaristan'dan attı.

Macaristan'ın Osmanlılar tarafından alınan bölgesi Budin Eyaleti adıyal Osmanlı topraklarına katıldı.

UYARI : I. Süleyman, Macaristan'ı ele geçirdiği zaman iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı'ya bağlı duruma getirmişti. Fakat bu durumda Macaristan üzerinde tam bir egemenlik sağlanamamış, Avusturya vakit kaybetmeden Macaristan topraklarını işgal etmişti. Bunun üzerine I. Süleyman Macaristan'ı Budin ve Temeşvar eyaleti bir de Erdel Beyliği olarak üçe ayırdı. Böylece Macaristan doğrudan merkeze bağlandı.

Kanuni, 1566'da Avusturya üzerine tekrar bir sefer düzenledi ve Zigetvar Kalesi'ni aldı.

UYARI : Zigetvar seferi Kanuni'nin son seferidir. Bu savaş esnasında ölmüştür. Askerlerin morali bozulmasın diye ölümü bir süre gizlenmiştir.

Kapitülasyonlar


Fransa'ya Kapitülasyonların Verilmesinin Siyasal Nedenleri

Kanuni'nin, Avrupa'da Şarlken'e karşı giriştiği mücadelede, Fransa'yı yanına çekmek istemesi.

Kanuni'nin Avrupa Hristiyan birliğini parçalamak istemesi.

Avrupa'da bir bağlaşık elde etmek isteği.

Fransa ile 1535 tarihinde bir antlaşma imzalandı.
İran Seferleri (1533-1555) ve Amasya Antlaşması

Nedenleri :

1. Kanuni'nin daha çok Batı'ya sefer yapıp, Doğu'yu ihmal etmesi.

2. İran'ın Şiilik propagandasına devam etmesi.

3. İran'ın Bağdat, Basra ve Basra Körfezi civarında yaşayan Sunni halka baskı yapması ve halkın Kanuni'den yardım istemesi.

Kanuni, 1533-1553 tarihleri arasında İran üzerine topam üç sefer düzenledi.

Bu seferlerde başarı sağlanamadı. Çünkü seferlerde İran şahı Osmanlı Padişahının karşısına çıkmadı.

1555 yılında İran ile Amasya Antlaşması imzalandı.

Amasya Antlaşması (1555)
Bu antlaşma ile Erivan, Tebriz, Bağdat ve Doğu Anadolu Osmanlılara bırakılmıştı. Amasya Antlaşması İran ile Osmanlı arasında imzalanan ilk resmi antlaşma oldu.
Deniz Seferleri
Rodos'un Fethi (1522)
Rodos Adası'nda St. Jean Şövalyeleri hüküm sürmekteydi.

Rodos adası, Papalığın Doğu Akdenizdeki ileri karakolu görevini yapmakta idi.

Şövalyeler Müslüman ticaret gemilerine saldırmakta ve Hristiyan korsan gemilerine yataklık yapmaktaydı.

Rodos Adası, 1522 yılında fethedildi.
Cezayir'in Alınması

Kanuni, Şarlken'i Akdeniz'de zor duruma düşürmek için Cezayir Beyi Barbaros'u İstanbul'a davet etti.

Barbaros, Kaptan-ı Derya olarak Osmanlı donanmasının başına getirildi.

Barbaros Hayrettin Paşa Cezayir'i Osmanlı Devleti'ne hediye etti ve Cezayir savaşsız Osmanlı himayesine geçmiş oldu.

Barbaros Cezayir'e beylerbeyi olarak atandı.
Preveze Deniz Savaşı
Avrupalılar Osmanlı'nın Akdeniz'deki üstünlüğüne son vermek amacıyla Papa'nın önderliğinde Haçlı donanması hazırladılar.

Haçlı donanması Andre Dorya komutasında, Osmanlı donanması ise Barboros Hayrettin Paşa komutasındaydı.

27 Eylül 1538 tarihinde meydana gelen Preveze Deniz Savaşı'nda Barbaros Haçlı donanmasını bozguna uğrattı.

Bu savaşla Akdeniz egemenliği tamamiyle Osmanlıların eline geçti.
Hint Seferleri
Portekizliler Ümit Burnu yolunu keşfederek Hint Okyanusu'na ulaşıp, bu bölgeyi ele geçirerek hem Hindistan'ı ekonomik açıdan kullanmak, hem de Hristiyanlığı yaymak istemişti.

Portekizliler aynı zamanda Müslüman ticaret gemilerine ve hacca giden Müslüman gemilerine zarar vermeye başlamıştı.

Hindistan'daki Gücerat Müslümanları Kanuni'den yardım istemişti.

Osmanlılar 1538-1553 yılları arasında Hindistan'a dört sefer düzenledi.

Osmanlılar Hindistan'a yaptıkları bu seferlerde başarı gösteremediler. Bunun nedenleri :

1. Osmanlıların bu seferlerde siyasi veya ekonomik amaç taşımamaları.

2. Dönemin devlet adamlarının Hindistan'ın ekonomik önemini kavrayamaması.

3. İç denizlere göre yapılmış Osmanlı gemilerinin, Okyanus'ta Portekiz Donanması ile başedememesiydi.

Sokullu Mehmet Paşa Dönemi
Sokullu Mehmet Paşa; Kanuni, II. Selim ve III. Murat dönemlerinde sadrazamlık yaptı.

Bu dönemde 1566'da Sakız Adası Cenevizliler'den alındı.

Yemen'in egemenliği sağlandı.

1571 yılında Venediklilerden Kıbrıs Adası alındı.
UYARI : Sokullu bu fethin arkasından kendisini ziyarete gelen bir Venedik elçisine şu sözleri söylemişti ;

"Ziyaretinizin sebebini anlıyorum, İnabahtı yenilgisinin üzerimizdeki etkisini anlamaya çalışıyorsunuz. Fakat unutmayın ki, biz sizden Kıbrıs'ı almakla kolunuzu kestik. Halbuki siz donanmamızı yakmakla bizim sakalımızı traş etmiş oldunuz. Kesilen kol yerine gelmez. Lakin traş edilen sakal eskisinden daha gür çıkar.
1571'de İnebahtı Savaşı'nda Haçlı donanmasına yenildi.

Tunus Osmanlı topraklarına katıldı.

Lehistan 1575'te Osmanlı himayesine girdi.

1577'de Fas Portekizlilerden alındı.

Sokullu Mehmet Paşa'nın Projeleri

Sokullu sadrazamlığı süresince Doğu Avrupa Türkleri ile Kafkasya bölgesini Osmanlı Devleti'ne bağlamak istedi.

Don ve Volga Irmaklarını bir kanalla birleştirerek, Karadeniz'den Hazar'a geçmeyi planladı.

1579 yılında Süveyş Kanalı'nı açmayı düşündü, böylece, Hindistan ve Endonezyadaki Müslümanlara yardım etmeyi planladı.

Sokullu 1579 yılında hançerlenerek öldürüldü, projeleri de uygulamaya konulamadan yarım kaldı.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.


Atatürk'ün Basın ile ilgili Sözleri ve düşünceleri nelerdir?

Atatürk'ün Basın ile ilgili Sözleri


Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma
ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte,
hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette
yürümesini teminde, basın başlıbaşına bir kuvvet, bir mektep,
bir rehberdir.

(1922)


Basın hürriyetinden doğacak mahzurların izalesi bizzat basın
hürriyeti ile kaim olduğuna dair Büyük Meclisin yol gösterici
ve olgun sahasında tesbit edilen esaslar eğer Cumhuriyetin
ruhu olan faziletten mahrum cüret erbabına, basın içinde
eşkiyalık fırsatını verirse, eğer aldatıcı ve baştan çıkarıcıların
fikir sahasında meş'um tesirleri, tarlasında çalışan masum
vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvaların dağılmasına
sebep olursa ve eğer en nihayet eşkiyalığın en zararlısına
başvuran bu gibi baştan çıkarıcıların kanunların hususî
müsaadelerinden faydalanmak imkânını bulursa, Büyük Millet
Meclisinin terbiye edici ve kahredici elinin müdahale ve
tembih etmesi elbette zaruri olur.

Memlekette
Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlâkını taşıyan basını
yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir. Bir taraftan
geçmiş devirler gazetelerinin ve müntesiplerinin ıslahı
imkânsız olanları milletin nazarında belirirken öte taraftan
Cumhuriyet basınının temiz ve feyizli sahası genişleyip
yükselmektedir. Büyük ve necip milletimizin yeni çalışma
ve medeniyet hayatını kolaylaştırıp teşvik edecek işte ancak
bu zihniyetteki basın olacaktır.

(1925)


Basın umumî hayatta, siyasî hayatta ve Cumhuriyetin gelişme
ve ilerlemelerinde haiz olduğu yüksek vazifeleri anmak isterim.

Basının
tam ve geniş hürriyeti iyi kullanması ne derece nazik bir
vaziyet olduğunu da beyana lüzum görmem. Her türlü kanunî
kayıtlardan ziyade bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve
kendi siyasî telâkkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna
ve memleketin her türlü hususî telâkkilerin üstünde olan,
yüksek menfaatlerine de dikkat ve hürmet etmek manevî mecburiyeti,
asıl bu mecburiyettir ki, umumi düzeni temin edebilir. Ancak,
bu yolda yanılma ve kusur olsa bile bu kusuru düzeltecek
tesirli vasıta, asla mâzide sanıldığı gibi basını kayıtlar
altına alan rabıtalar değildir. Bilâkis basın hürriyetinden
doğacak mahzurların izale vasıtası da, yine bizzat basın
hürriyetidir.

(1924)


Önem ve yüceliği cihan medeniyetinde açıkça kendisi gösteren
basına, hükümetimizin birinci derecede önem vermesi; bu
hususta sarf edeceği mesaiyi, millete ifa ile mükellef olduğu
hayırlı hizmetlerin baş tarafına koyması yüksek Meclisin
kesinlikle isteyeceği hususlardandır.

(1 Mart 1922)


Bir insan topluluğunun müşterek ve umumî hisleri ve fikirleri
vardır. İnsan topluluklarının kıymetleri, medeniyet dereceleri,
arzu ve temayülleri ancak bu umumî his ve fikirlerin ortaya
çıkma ve belirtilme derecesiyle anlaşılır. Bir insan topluluğunu
sevk ve idare eden insanlar için, insan topluluklarının
talihi üzerinde hüküm vermek mevkiinde bulunan dostlar veya
düşmanlar için milyar, bu insan topluluğunun efkâr-ı umumîyesinden
anlaşılan kabiliyet ve kıymettir. Binaenaleyh milletler,
ekâr-ı umumîyesini cihana tanıtmak mecburiyetindedir. Bütün
cihan efkâr-ı umumîyesini cihana tanıtmak mecburiyetindedir.
Bütün cihan efkâr-ı umumîyesini tanımak ise hayatın gereklerinin
tanzimi için şüphesiz lâzımdır. Bu hususta ise mevcut vasıtaların
birincisi ve en mühimi basındır.

(1 Mart 1922)

Rönesans Hareketleri nedir?

Rönesans Hareketleri

Rönesans’ın başlamasında;

*

Kâğıdın ucuzlaması ve matbaanın kullanımının artmasıyla yeni buluş ve düşüncelerin geniş alanlara yayılması
*

Avrupa’daki kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyen, bilim adamları ve sanatkarları koruyan varlıklı kişilerin ortaya çıkması
*

Eski Yunan ve Roma’ya ait edebiyat, felsefe, bilim ve sanat eserlerinin incelenmesi ve bunların akademilerde okutulması
*

Avrupalıların İspanya’daki Endülüs Emevi Devleti ve Sicilya aracılığı ile İslâm uygarlığını tanıması
*

Coğrafi Keşiflerle Avrupa halkının zenginleşmesi ve yaşam seviyesinin yükselmesi

etkili olmuştur.

Rönesans’ın Sonuçları

*

Avrupa’da hür düşünce ve yeni bir sanat anlayışı ortaya çıkmıştır.
*

Avrupa’da bilim alanında deney ve gözleme dayanan pozitif düşünce yayılmış ve skolastik düşünce yıkılmıştır.
*

Hümanistler insanı ve doğayı konu alan, insanın ön plana çıktığı eserler ortaya koymuşlardır.
*

Avrupa’da eğitim - öğretim faaliyetlerine önem verilmiştir.
*

Bilimsel alandaki çalışmalar endüstrinin gelişmesine ortam hazırlamıştır.
*

Avrupa’da soylularla halk arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki çelişkiler artmıştır.
*

Pozitif düşüncenin gelişmesiyle Hristiyanlık dininin kutsal kitabı İncil ve din adamları eleştirilmiştir. Bunun sonucunda Avrupa’da Reform hareketleri başlamış ve kilisenin gücü azalmıştır.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

Reform Hareketleri nedir,reform hareketlerinin amaçları

Reform Hareketleri

Avrupa’da Reform hareketlerinin başlamasında;

*
Bozulan Katolik Kilisesi’nin bazı zümrelerin çıkarlarına uygun hareket etmesi ve dini ticarete alet ederek Endüljans adlı af belgesi sayesinde zenginleşmesi
*

Hümanizm sayesinde Hristiyanlığın kaynaklarına inilerek temel ilkelerin ortaya çıkarılması
*

Kağıt ve matbaa sayesinde iletişimin gelişmesi
*
Rönesans döneminde yetişen özgür düşünceli aydınların Katolik Kilisesi’ni tenkid etmeleri
*

Dinî kitapların ulusal dillere çevrilmesi ve matbaa sayesinde bol miktarda basılması

etkili olmuştur.


Reform’un Sonuçları

*

Avrupa’da mezhep birliği parçalanmıştır. Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestan, Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya çıkmıştır.
*

Papa ve din adamları saygınlıklarını kaybetmişlerdir. Katolik Kilisesi yeni düzenlemeler yapmak zorunda kalmıştır.
*

Eğitim ve öğretim, kilisenin elinden alınarak laik eğitim anlayışı yaygınlaşmıştır.
*

Katolik Kilisesi’nden ayrılan ülkelerde kilisenin topraklarına ve mallarına el konulmuştur.
*

Papa engizisyon mahkemeleriyle Katolik Kilisesi’nin otoritesini devam ettirmeye çalışmıştır.
*

Protestan krallar ve prensler egemen oldukları bölgelerde din işlerinin mutlak hakimi haline gelmiştir.
*

Reform hareketleri sonucunda Avrupa’da oluşan siyasal ayrılıklar, Osmanlıların Avrupa içlerine ilerlemesini kolaylaştırmıştır.

Rönesans ve Reform hareketleri Avrupa’da gelişmeyi önleyen engelleri ortadan kaldırmıştır.

Avrupa’da yaşanan Reform hareketleri Osmanlı ülkesinde etkili olmamıştır. Osmanlı Devleti, hakimiyeti altında yaşayan Hristiyan halka din ve inanç yönünden geniş haklar tanımıştır. Osmanlı Devleti’nin Hristiyan halkı kilisenin suistimaline karşı koruması mezheplerin ve savaşların çıkmasını engellemiştir.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

Matematik sözcüğünün anlamı nedir?

"Matematik" sözcüğü, "bilim, bilgi ya da öğrenme" anlamına gelen Eski-Yunanca (máthema) sözcüğünden türetilmiştir ve (mathematikós) "öğrenmekten hoşlanan" anlamına gelir.

Doğal Sayılar - Çözümlü örnekler,sorular cevaplar

DOĞAL SAYILAR, TAMSAYILAR

1) 8 . 107 + 5 . 103 + 4. 10 sayısı, aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm:
8 . 107 + 5 . 103 + 4. 10 = 8 . 107 + 0 . 106 + 0 . 105 + 0 . 104 + 0 . 103 + 0 . 102 + 4 . 10 + 0 . 100 şeklinde yazılabilir. Öyleyse, sayı 80005040’tır.

2) Üç ile tam bölünebilen iki basamaklı doğal sayıların toplamı kaçtır?
Çözüm:
Aranan sayı,
A = 12 + 15 + 18 + … + 96 + 99’dur.
A = 3 . (4 + 5 + 6 + … + 32 + 33)
=
= 3 . (33 . 17 – 3 . 2) = 3 . (561 – 6)
= 3 . 55 = 1665

3) 8 + 13 + 18 + … + 98 + 103 – x = 103 ise x kaçtır?
Çözüm:
Toplamadaki ardışık terimlerin farkı 5 olduğundan, A = 8 + 13 + 18 + … + 98 + 103 toplamında terim vardır.

4) 8 tane sayının aritmetik ortalaması 15’tir. Bu sayılara 21 ve 29 katılsaydı, aritmetik ortalama kaç olurdu?
Çözüm:
Bu sekiz sayının toplamı,
8 . 15 = 120’dir.
olur.

5) Ardışık 6 tane doğal sayının toplamı, bu sayıların en küçüğünün 7 katına eşittir. Bu sayıların en büyüğü kaçtır?
Çözüm:
Ardışık 6 doğal sayı; x, x + 1, x + 2, x + 3, x + 4, x + 5 olsun.
x + (x + 1) + … + (x + 5) = 7x
6x + 15 = 7x  x = 15 olur.
Bu sayıların en büyüğü
x + 5 = 15 + 5 = 20’dir.

6) Rakamları 0 ve 1’den farklı olan dört basamaklı abcd sayısının rakamlarının sayı değerleri birer azaltılırsa sayı kaç azalır?
Çözüm:
(abcd) = 2376 olsun.
Bu sayının rakamlarının sayı değerleri birer azaltılırsa sayı 1265 olur.
Fark 2376 – 1265 = 1111’dir.

7) İki basamaklı (ab) sayısının dört katından, (ba) sayısının 3 katı çıkarıldığında fark 218 oluyor. b = 3 ise a kaçtır?
Çözüm:
(ab) = 10a + b ve (ba) = 10b + a’dır. b = 3 ise,
4 . (10a + 3) – 3(10 . 3 + a) = 218
40 . a + 12 – 90 – 3a = 218
37 . a = 296
a = 8 olur.

8) a, b, c ardışık tek sayma sayılarıdır. a . c = 357 ise b + c kaçtır?
Çözüm:
Ardışık üç tek sayı; a = x – 2, b = x, c = x + 2 olsun.
a . c = 357  (x – 2) . (x + 2) = 357
x2 – 4 = 357
x2 = 361 = 192
Buradan x = 19 bulunur.
Buna göre; b = 19, c = 21 ve b + c = 40 olur.

9) Toplamları 57 olan iki sayıdan büyüğü küçüğüne bölündüğünde bölüm 5, klan 3 oluyor. bu iki sayının çarpımı kaçtır?
Çözüm:
Büyük sayı x ise, küçük sayı (57 – x) olur.
x = (57 – x) . 5 + 3 bölme eşitliğinden,
x = 48 bulunur.
57 – x = 57 – 48 = 9 dur.
Bu iki sayının çarpımı, 48 . 9 = 432 olur.

10)

Yukarıdaki bölme işleminde a kaçtır?
Çözüm:
(8a5) = 8 . 102 + a . 10 + 5
(9a) = 9 . 10 + a dır.
8 . 102 + a . 10 + 5 = 9 . (9 . 10 + a) + 2
bölme eşitliğinden, a = 7 bulunur.

11) İki basamaklı ve birbirinden farklı beş tane sayma sayısının toplamı 451’dir. Bu sayıların en küçüğü en az kaç olabilir?
Çözüm:
Bu sayılardan birinin en küçük olması için, diğerlerinin en büyük olması gerekir.
Sayılardan birinin en küçük değeri x ise,
99 + 98 + 97 + 96 + x = 451  x = 61’dir.

12) Dört basamaklı 7a3a sayısı 6 ile tam bölündüğüne göre, a hangi rakamdır?
Çözüm:
(7a3a) sayısının 2 ve 3’e tam bölünmesi gerekir.
t  N+ olmak üzere,
7 + a + 3 + a = 3 . t ve a çift olmalıdır.
10 + 2a = 3 . t eşitliği a = 4 için sağlanır.

13) 1! + 2! + 3! + … + 8! + 9! Sayısının 15 ile bölünmesindeki kalan kaçtır?
Çözüm:
5! = 1 . 2 . 3 . 4 . 5 sayısının çarpanları sırasında 3 ve 5 bulunduğundan, bu sayı 15 ile tam bölünür. Aynı nedenle, 6!, 7!, 8! Ve 9! sayıları da 15 ile tam bölünür.
Buna göre, sadece 1! + 2! + 3! + 4! Toplamının 15 il bölünmesindeki kalanı bulmalıyız.
1! + 2! + 3! + 4! = 1 + 2 + 6 + 24 = 33 = 15 . 2 + 3 sayısının 15 ile bölünmesindeki kalan 3 olur.

14) Ardışık üç sayma sayısının karelerinin toplamı 149 olduğuna göre, bu üç sayının toplamı kaçtır?
Çözüm:
Bu sayılar; x – 1, x ve x + 1 olsun.
(x – 1)2 + x2 + (x + 1)2 = 149
3×2 = 147
x2 = 49
x = 7
Bu üç sayı; 6, 7 ve 8’dir.
6 + 7 + 8 = 21’dir.

15) (23)5 . (31)5 + (341)5 toplamının 5 tabanında yazılışı hangisidir?
Çözüm:

(1313)5 + (341)5 = (2204)5

16) (2a3)4 – (12a)4 = (40)5 ise, (2a3)4 + (12a)4 toplamı kaçtır?
Çözüm:
(2 . 42 + a . 4 + 3) – (1 . 42 + 2 . 4 + a) = 4 . 5 eşitliğinden, a = 3 bulunur.
(233)4 + (123)4 = (1022)4 ve
(1022)4 = 1 . 43 + 0 . 42 + 2 . 4 + 2 . 40
= 74 olur.

17) 6 ve 7 sayılarına bölündüğünde 5 kalanını veren üç basamaklı en küçük sayma sayısının en az kaç fazlası 9 ile tam bölünür?
Çözüm:
A = 6x + 5 = 7y + 5 ise, 6 ile 7’nin ekok’u 42 olduğundan;
A = 42 . t + 5’tir. A’nın en küçük üç basamaklı değeri, t = 3 için 131’dir.
131 sayısının rakamlarının toplamı 1 + 3 + 1 = 5 ve 9 – 5 = 4 olduğundan, 131’in 4 fazlası 9 ile tam bölünür.

18) Yandaki toplama tablosuna göre a + b kaçtır?
Çözüm:
Tabloya göre;
x + x = a, x + y = 19, y + y = 22,
x + z = 23 olduğundan;
y = 11, x= 8, z = 15 bulunur.
a = x + x = 8 + 8 = 16,
b = y + z = 11 + 15 = 26 ve
a + b = 16 + 26 = 42 olur.

19) 3 basamaklı abc doğal sayısı 6 ile bölünüyor. ise bac sayısı, aşağıdakilerden hangisine tam bölünmez?
Çözüm:
(abc) sayısı 6 ile tam bölündüğünde c çifttir. ve c çift koşulunun sağlanması için c = 2 olmalıdır. Bu durumda,
(abc) = 642 ve (bac) = 462 olur.
462 = 2 . 3 . 7 . 11 sayısının asal çarpanları arasında 22 . 3 bulunmadığından, 462 sayısı 12 ile tam bölünmez.

20) 540 . x = b2 eşitliğinde x ve b sayma sayılarıdır. bu koşula uyan b sayılarının en küçüğü kaçtır?
Çözüm:
540 = 22 . 33 . 5 tir.
22 . 33 . 5 . x = b2 eşitliğinde, x en az 3 . 5 olmalıdır. Buna göre,
22 . 33 . 5. 3 . 5 = b2
22 . 34 . 52 = b2  (2 . 32 .5)2 = b2
b = 2 . 32 . 5 = 90 olur.

21) 12 . 50 . 9 sayısını tam bölen kaç tane sayma sayısı vardır?
Çözüm:
12 = 22 . 3, 50 = 2 . 52 ve 9 = 32 olduğundan, 12 . 50 . 9 = 23 . 52 . 33 olur.
Bu sayıyı tam bölen pozitif sayılar, sayının asal çarpanlarının üslerinin birer fazlalarının çarpımı kadardır.
(3 + 1) . (2 + 1) . (3 + 1) = 48’dir.

22) a, m, n sayma sayılarıdır. a = 9m + 8 = 6n + 5 koşullarını sağlayan 300’den büyük en küçük a sayma sayısı kaçtır?
Çözüm:
a + 1 = 9m + 9 = 6n + 6 olduğundan, a + 1 sayısı hem 9, hem de 6 ile bölünebileceğinden 18 ile de tam bölünür. 300’den büyük ve 18’in tam katı olan ilk sayı 306 olduğundan,
a + 1 = 306  a = 305’tir.

23) 108 ve 180 sayılarının ikisini de tam bölen en büyük sayma sayısı A, ikisine de tam bölünen en küçük sayma sayısı B ise, A + B kaç olur?
Çözüm:
A sayısı, 108 ile 180’in ortak bölenlerinin en büyüğü; B sayısı, ortak katlarının en küçüğüdür.
108 = 22 . 33 ve
180 = 22 . 32 . 5 olduğundan;
A = 22 . 33 . 5 = 540, B = 22 . 32 = 36 ve
A + B = 576 olur.

24) 195 ve 501 sayıları en büyük hangi sayma sayısı ile bölünürse kalanlar sıra ile 15 ve 21 olur?
Çözüm:
195 – 15 = 180 ve 501 – 21 = 480 olduğundan; aranan sayı, 180 ve 480’i tam bölen en büyük sayma sayısıdır. Aranan sayı,
 E.B.O.B. (180; 480) = 22 . 3. 5
= 60’tır.

25)

Yukarıdaki bölme işlemlerinde a, x, y sayma sayılarıdır. x ile y aralarında asal olduklarına göre a kaçtır?
Çözüm:
Verilenlere göre; a sayısı, 480 ile 900’ün E.B.O.B.’udur.
 E.B.O.B. (480; 900) = 22 . 3. 5
= 60’tır.

26) -2 . (3 – 5) – [(5 – 13) : (-2) – (-2)3] işleminin sonucu nedir?
Çözüm:
-2 . (2 – 5) – [(5 – 13) : (-2) – (-2)3]
= -2 . (-2) – [(-8) : (-2) – (-8)]
= 4 – [4 + 8] = -8

27) (-4)5 + (-4)5 + (-4)5 + (-4)5 = (-1)n . 2m ise aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Çözüm:
(-4)5 + (-4)5 + (-4)5 + (-4)5 = (-1)n . 2m
olduğundan, n tek ve m = 12’dir.

28) Yandaki toplama işlemine göre, b + c + a kaçtır?
Çözüm:
Verilen işleme göre,
b = 7, a = 6 ve c = 4 olmalıdır.
b + c + a = 17’dir.

29) 6 tabanında (53)6 sayısı 4 tabanında nasıl yazılır?
Çözüm:
(53)6 = 5 . 6 + 3 = 33’tür. Yandaki ardışık bölmelere dikkat ediniz. Yuvarlak içine alınmış rakamlar ters sırada yazılırsa, 33 sayısı, 4 tabanına göre yazılmış olur. Buna göre, 33 = (201)4 olur.

30) (123)5 sayısından büyük, (241)5 sayısından küçük olan kaç tane doğal sayı vardır?
Çözüm:
(123)5 < x < (241)5
(52 + 2 . 5 + 3) < x < (2 . 52 + 4 . 5 + 1)
38 < x < 71
Bu koşulu sağlayan 70 – 38 = 32 tane doğal sayı vardır.

31) 1001010 sayısı, aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm:
1001010 = 1 . 106 + 0 . 105 + 0 . 104 + 1 . 103 + 0 . 102 + 1 . 10 + 0 . 100
= 106 + 103 + 10

32) 1 + 4 + 7 + 10 + … + 52 + 55 + 58 toplamı kaçtır?
Çözüm:
Toplamadaki ardışık terimlerin farkı 3 olduğundan,
A = 1 + 4 + 7 + 10 + … + 52 + 55 + 58 toplamında,
terim vardır.

33) (2n + 8) + (2n + 12) + (2n + 16) + … + (2n + 40) = 18n + x ise x kaçtır?
Çözüm:
olduğundan, toplamada 9 terim vardır.

Buna göre,
2n . 9 + (8 + 12 + … + 40) = 18n + x
x = 8 + 12 + … + 40 = dır.

34) a, b, c, d, e sayılarının aritmetik ortalaması kaç olur?
Çözüm:
dir.

=
= 2 . 28 = 56’dır.

35) 5 tane ardışık tek doğal sayının toplamı 55’tir. Bu sayıların en küçüğü kaçtır?
Çözüm:
Bu sayılar,
x – 4, x – 2, x, x + 2, x + 4 olsun.
5x = 55  x = 11 ve x – 4 = 11 – 4 = 7 dir.

36) 3 basamaklı a3b sayısının onlar ve yüzler basamaklarındaki rakamları yer değiştirdiğinde sayının değeri 360 azalıyor. a kaçtır?
Çözüm:
(a3b) = 100a + 30 + b
(3ab) = 300 + 10a + b dir.
(100a + 30 + b) – (300 + 10a + b) = 360
90a = 630
a = 7

37) (abc) üç basamaklı bir doğal sayıdır. 10a + b = 74 ve a + c = 10 ise (bac) sayısı aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm:
10a + b = 74 ise; (ab) = 74, a = 7 ve b = 4 tür.
a = 7 ve a + c = 10 ise, c = 3 olur.
(bac) = 473 tür.

38) a bir sayma sayısı ve b çift sayma sayısıdır. Aşağıdakilerden hangisi daima tek sayıdır?
Çözüm:
2a çift, b çift ve 5 tek sayı olduğundan;
2a + b + 5 tek sayma sayıdır.

39) Yanda, beş basamaklı abab7 sayısının, iki basamaklı ab
sayısına bölme işlemi verilmiştir. m bölümü ile n kalanının
toplamı kaçtır?
Çözüm:
Soruyu, a = 1 ve b = 2 olarak çözebiliriz.

Bölme işlemine göre,
m = 1010, n = 7 ve m + n = 1010 + 7 = 1017 dir.

40) Yandaki bölme işlemine göre, a aşağıdakilerden hangisine
eşittir?
Çözüm:
a2 – 1 = (b + 1) . b + b
a2 – 1 = b2 + 2b
a2 = b2 + 2b + 1
a2 = (b + 1)2
a = b + 1 bulunur.

41) Her biri üç basamaklı ve birbirinden farklı dört doğal sayının toplamı 716’dır. Bu sayıların en büyüğü en fazla kaç olabilir?
Çözüm:
Sayılardan birinin en büyük olması için, diğer üçünün en küçük olması gerekir.
100 + 101 + 102 + x = 716
x = 413 bulunur.

42) Dört basamaklı 1aa2 sayısı 12 ile tam bölündüğüne göre, bu sayının 9 ile bölümündeki kalan aşağıdakilerden hangisi olabilir?
Çözüm:
(1aa2) sayısının 12’ye tam bölünebilmesi için 4’e ve 3’e bölünmesi gerekir.
Sayının 4’e bölünebilmesi için a sayısı 1,3,5,7,9 olabilir. Sayının 3’e bölünebilmesi için a sayısı 3,6,9 olabilir. Öyleyse, sayı 1332 veya 1992 olacağından 9 ile bölümünden kalan 0 veya 3 olabilir.

43) 0! + 2! + 4! + 6! + … + 16! sayısının 56 ile bölümündeki kalan kaçtır?
Çözüm:
Bu toplamdaki (6!)’den sonraki terimlerin hepsinde 7 ve 8 çarpanı olduğundan, bunların hepsi, 7 . 8 = 56 ile tam bölünür. Kalan sayıların toplamı:
0! + 2! + 4! + 6! = 747 dir.

Kalan 19 dur.

44) Ardışık üç tek sayma sayısının karelerinin toplamı 251 olduğuna göre, bu üç sayının aritmetik ortalaması kaç olur?
Çözüm:
Bu sayılar; x – 2, x, x + 2 olsun.
(x – 2)2 + x2 + (x + 2)2 = 251
x2 = 81  x = 9
Aranan sayılar, 7,9,11 dir.
Bu sayıların aritmetik ortalaması,
dur.

45) İki tabanında yazılmış üç basamaklı sayıların en büyüğü ile en küçüğünün toplamı, iki tabanında nasıl yazılır?
Çözüm:
(111)2 + (100)2 = (1011)2

46) ifadesi aşağıdakilerin hangisine eşittir?
Çözüm:

=
=
= 100

47) 8 ile bölündüğünde 7 kalanını veren üç basamaklı en küçük doğal sayı a olsun. Aşağıdakilerden hangisi 9 ile tam bölünür?
Çözüm:
a = 8 . k + y sayısında; k = 12 için, a = 103 olur. 103 sayısının 9 ile bölümündeki kalan 1 + 3 = 4 tür. a2 sayısının 9 ile bölümündeki kalan, 42 = 16 sayısının 9 ile bölümündeki kalana eşittir. Bu kalan da 1 + 6 = 7 dir.
7 + 2 = 9 olduğundan, a2 + 2 sayısı 9 ile tam bölünür.

48) Yanda 2 basamaklı (2n) ve (mn) sayılarının çarpımı
gösterilmiştir. m + a + n kaçtır?
Çözüm:
Çarpma işlemine göre;
n = 3, a = 6 ve m = 4 tür.
m + a + n = 4 + 6 + 3 = 13 olur.

49) Üç basamaklı abc doğal sayısı 15 ile tam bölünüyor. a + b + c en fazla kaç olabilir?
Çözüm:
Sayı hem 5, hem de 3 ile tam bölünebildiğinde, c = 5 ve a + b + 5 = 3 . k = 21 olmalıdır.

50) 8! = 2n . 3m . 35 ise m + n kaçtır?
Çözüm:
8! = 1 . 2 . 3 . 4 . 5 . 6 . 7 . 8 = 27 . 32 . 5 . 7 dir.
27 . 32 . 5 . 7 = 2n . 3m . 35 ise,
n = 7 ve m = 2 dir.
m + n = 9 olur.

51) 2n . 32 . 5 = x eşitliğinde n ve x birer sayma sayısıdır. x sayısını tam bölen 30 tane doğal sayı olduğuna göre n kaçtır?
Çözüm:
(n + 1) . (2 + 1) . (1 + 1) = 30  n = 4

52) x sayısı 7 ile bölündüğünde bölüm y, kalan 5’tir. y sayısı 6 ile bölündüğünde kalan 4’tür. x sayısının 42 ile bölümündeki kalan kaçtır?
Çözüm:
sisteminden,
x = 7 . (6 . t + 4) + 5
x = 42 . t + 33 bulunur.
Buna göre, kalan 33 tür.

53) kesri n ile sadeleştirildiğinde kesri elde ediliyor. a ve b aralarında asal ise n’nin alabileceği en büyük değer kaç olur?
Çözüm:
 n = E.B.O.B. = 22 . 32 . 5
= 180 dir.
olur.

54) Boyutları 12 cm ve 20 cm olan dikdörtgensel bölgelerden en az kaç tanesi, yan yana konarak bir karesel bölge oluşturulur?
Çözüm:
12 ve 20 sayılarının E.K.O.K.’u 60 tır.
Karenin bir kenarı 60 cm olur.
tane düzlemsel bölge.

55) a, b, c negatif tamsayılardır.
olduğuna göre, a’nın en büyük değeri nedir?
Çözüm:
2b = 5c  dir.
a = 3b 

tir.
Buna göre,
c = 2k ise; b = 5k, a = 15k olur.
a negatif tamsayı olduğundan; a nın en büyük değeri, k = -1 için, a = 15 . (-1) = -15 tir.

56) (-3)2 + (-3) + (-5-2) : (-1) işleminin sonucu nedir?
Çözüm:
(-3)2 + (-3) + (-5-2) : (-1) = 9 – 3 + (-7) : (-1)
= 9 – 3 + 7 = 13

57) a ve b birer tamsayıdır. < 5 ve -3  b < 2 olduğuna göre, 2a – b’nin en büyük değeri ne olur?
Çözüm:
< 5  -5 < a < 5 tir.
-5 < a < 5 ve -3  b < 2 olduğundan;
2a – b’nin en büyük olması için, a’nın en büyük ve b’nin en küçük olması gerekir.
a = 4 ve b = -3 alınarak
2a – b = 2 . 4 – (-3) = 11 bulunur.

58) Yandaki çarpma işleminde çarpım (sonuç) kaçtır?
Çözüm:
332 sayısı 4’e bölünürse, 1. çarpan bulunur.
332 : 4 = 83 olduğundan,
çarpım (sonuç) 83 x 47 = 3901 dir.

59) a tabanında (68) biçiminde yazılan bir sayı, 2a tabanında nasıl yazılır?
Çözüm:
(68)a = 6a + 8
= 3 . (2a) + 8 = (38)2a
Not:
a yerine herhangi bir sayı seçilerek problem çözülebilir. Örneğin a = 10 olsun.
(68)10 = (?)20 olur. Yandaki bölmeden, (68)10 = (38)20 olur.

60) Değişik tabanlara göre yazılmış aşağıdaki sayılardan hangisi 3 ile tam bölünür?
Çözüm:
Seçenekler denenirse,
(231)4 = 1 + 3 . 4 + 2 . 42 = 45 sayısının 3 ile tam bölündüğü görülür.

61) A = 6 . 105 + 2 . 102 + 3, B = 87532 olduğuna göre, A + B kaç olur?
Çözüm:
A = 6 . 105 + 2 . 102 + 3 = 600203 ve
B = 87532 olduğundan, A + B = 687735 tir.
62) 12 + 17 + 22 + … + 47 + 52 = x ise, neye eşittir?
Çözüm:
Toplanan terimlerin sayısı,
dur.

tür.

63) K = {x : x = 3n + 2, 1  n  7, n  N} kümesinin elemanlarının toplamı kaçtır?
Çözüm:
Terim sayısı 7 dir.
K kümesinin elemanlarının toplamı,

64) a , b , c, d sayılarının aritmetik ortalaması 12’dir. b, c, d sayılarının aritmetik ortalaması ise 14’tür. Buna göre a + b, a + c, a + d sayılarının aritmetik ortalaması kaç olur?
Çözüm:
 a + b + c + d = 48,
 b + c + d = 42 dir.
Bu iki eşitlikten a = 48 – 42 = 6 bulunur.

= dir.

65) Ardışık n tane çift sayının en büyüğü, en küçüğünden 12 fazladır. n kaçtır?
Çözüm:
n tane ardışık çift sayı,
x, x + 2, x + 4, …, x + 2 (n – 1) olsun.
[x + 2(n – 1) – x = 12  n = 7 dir.

66) Üç basamaklı abc doğal sayısının birler ve yüzler basamaklarındaki rakamlar yer değiştirince sayı 693 azalıyor. a + c = 9 ise, a kaçtır?
Çözüm:
(abc) = 100a + 10b + c,
(cba) = 100c + 10b + a dır.
(100a + 10b + c) – (100c + 10b + a) = 693
99(a – c) = 693
a – c = 7 dir.
 a = 8 dir.

Atatürk'ün Matematiğe Verdiği değer nedir?

Atatürk ölümünden bir buçuk yıl önce III. Türk Dil Kurultayından hemen sonra 1936-1937 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayında kendi eliyle matematik kitabı yazmıştır.

A.Dilaçar anlatıyor:"1936 yılı sonbahırında bir gün Atatürk beni özel kalem müdürü Süreyya Demir'inyanına katarak Beyoğlu'ndaki Haset Kitapevine gönderipuygun gördüğümüz Fransızca Geometri kitaplarından birer tane aldırttı.Bunları Atatürk'le beraber gözden geçirdikten sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu eser üzerinde çalıştı.Geometri kitabı bu emeğin ürünüdür."

A.DİLAÇAR

Geometri adını taşıyan bu kitapta bu adın hemen altında şu kayıt vardır."Geometri öğretenlere bu konuda kitap yazacaklara klavye olarak Kültür Bakanlığınca neşredilmiştir."

Atatürk ,Sivas Kongresi'nin toplandığı Sivas Lisesi'ne Lise Müdürü ve Matematik Öğretmeni Ömer Beyga ve baş yardımcısı ,Felsefe Öğretmeni Faik Dranas ve öteki ilgililerle kongre salonuna gitmişlerdir.Burada önce 4 Eylül 1913 tarihi kongrenin toplandığı kongre salonunuve özel odasını gezmişlerdir.

Sonra o okulda 9/A sınıfına Geometri dersine girmiştir.Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırmıştır.Tahtada çizili iki koşut çizginin başka iki koşut çizgi ile kesişmesinden oluşan açıyı Arapça adlarıyla söyletmekte zorlanır ve yanlışlık yapar.Bu durumda Atatürk tepkisini ,"Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle öğrenciye bilgi verilmez.Dersler Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır"der.Ve tebeşiri eline alıp tahtada çizimlerle "Zaviyenin = Açı" , "Alanın = Kenar" ,"Müsellenin = Üçgen" karşılığı gibi Türkçe yeni terimleri kullanarak bir takım geometri konularını ve bu arada Phthagoros terimini anlattı.

13.11.1937 Sivas Lise'sinde Geometri dersinde Atatürk dilimizde karşılığı ,"koşut" olan "Muvozi" kelimesinin yerine kullanıldığı ,"paralel" teriminin kökenini açıklarken Orta Asya'daki Türklerin ,kağnının iki tekerleğinin dingile bağlı olarak duruş biçimine "Para" adını verdiğini anlattı.Atatürk bu derste aynı zamanda ders kitaplarının bir kaç ay içinde Türkçe terimlerle yazılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurdu.Yeni Türkiye'de çocukları en hakiki ve eşsiz bir baba şevkatiyle seven ve aynı zamanda çocukları seven ve aynı zamanda çocukları sevenleride yüksek himayeleri ile talfif buyuran Türk'ün ve bütün Dünya'nın en büyük adamı 15 Kasım 1937 mini minilerle Diyarbakır valisi Mithat Altınok'un yavrularıyla çok yakından ve dakikalarca meşgul olmak iltifatında bulundu.İlkokulda okuyan küçük Nurhan'a çeşitli sorularda sordu ona yeni şeyler öğretti.Atatürk'ün bu yavruya öğrettikleri arasında büyükleride ilgilendiren çok Riyaziye(matematik) Hendese( geometri) eski terimiyle eğitim örgütümüzde önemli bir yer tuttuğu halde ,bunun terim düzeni çok ağdalı ve çarpışıktı.Arapça ile Farsça okul programından kaldırılmış,fakat Arapça üzerine kurulmuş olan terimler kalmıştı.Örneğin Müsellesi mütesaviyül adla (Eşkenar Üçgen) çözümlemeli olarak hangi öğrenci anlayabilirdi.Müsselles'in kökü selone Mütesavi'nin kökü siva Adla'nın tekilıde dildir.Eğitimde bir gerçek var.Anlayış yolunun açık olması bir ip ucu bulunması gerekir.Atatürk,öğrencideki bu anlayış yolunun tıkanıklığını aşmak için bu terimi ana dili öğelerinden yapılı eşkenar üçgene çevirdi,"boyut - uzay - yüzey - düzey - çap - yarıçap - kesek - kesit - yay - çember - teget - açı - açı ortay - iç ters açı - dış ters açı - taban - eğik - kırık - çekül - yatay - düşey - dikey - yöndeş - konum - üçgen - dörtgen - beşgen - köşegen - ikiz kenar - eşkenar - paralel kenar - yanal - yamuk - artı - eksi - çarpı - bölü - eşittir - toplam - oran - orantı - türev - varsayı - alan - gerekçe" gibi terimler hep bu amaçla Atatürk tarafından türetilip konmuştur.Atatürk'ün amacı daima daha uyguna doğru ilerlemekti.Önerilen görüşleri haklı görünce hemen benimserdi.Atatürk'ün ortaya koyduğu terimlerden bir takımı bugün kullanırken bazıları çıkmış yerini daha uygunlara bırakmış.Örneğin;Tümeyaçı yerine - Tümler açı , Büteyaçı yerine - Bütünler açı da olduğu gibi.Atatürk ilke adamı olduğu için ,bunları hoş görerek hatta sevinecekti.Yeterki ortaya koyduğu ilke sarsılmasın yerine eski terimlere dönülmesin.

( Diyarbakır'da bir geometri dersinde "Muvazinin", "Pavaki" olduğu nu hiç kimse bilmiyordu.Onun bilgisi , onun ışığı onun yol gösteriliciği ve koruyuculuğu hepimiz için engin bir saadettir.Bundan sonra Atatürk vali konağından ayrıldı ve ayrılırken kapı önünde otomobillerine binecekleri sırada kendilerini selamlamaya koşup gelen küçük Nurhan'ı gördü ve hemen iltifatta bulunarak ;

_"Allah'a ısmarladık yavrum .Artık beni unutmayacaksın değilmi? Zeki ,küçük ,koşup büyük önderin eline sarıldı ve cevap verdi."

_"Hayır.Ne mümkün!"

_"Fakat söylediklerimde unutmayacaksın değil mi?"

_"Elbette şüphesiz!" )

O zaman değerli dersler vardı.O güne kadar Matematik dersleri arasında ;

Amali Araba'ya = Dört İşlev

Cem'e = Toplay

Tarh'a = Çıkay

Zarb'a = Çarpay

Taksim'e = Böley dniliyordu.

( Asım US anlatıyor : " Atatürk Elazığ seyahati sırasında Sivas'a uğradı. Sivas Lise'sinde bir öğrenciyi imtihan ederken Hendese "Geometri" terimlerinin hala eskisi gibi devam ettiğini görmüş. Resimler üzerine gama,delta gibi harfler konulmuş.Buna canı sıkılmış derhak, Atatürk'ün yanında bulunan Celal Bayer Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan'a yazdığı bir telgrafta bu kitapların okullardan kaldırılmasını belirtmiştir.Meğer evvelce verilen bir karara göre kitapların eski tarzda basılmakla beraber yeni termlerinde liste şeklinde kitaba eklenmesi gerekiyormuş.Devlet Bakanı Evi bu eki yetiştiremediği için okullar gönderilmemiş." )

ASIM US

ATATÜRK'ÜN YAŞAMINDA MATEMATİK KÜLTÜRÜNÜN DEĞERİ

Atatürk'ün yaşamında ( 1881- 1938 ) ilk olağanüstü başarısı , çockluk çağında , orta öğrenimi döneminde matematik dersinde olmuş ve bunun sonucu olarak desin öğretmeni O'nunadına " Kemal " eklemiştir.Atatürk,Selanik Askeri Rüştiyesinde geçen bu olayla ilgili anısını şöyle anlatıyor:

"... Rüştiyede en çok matematiğe merak sardım. Az zamanda bize bu dersi veren öğretmen kadar belki de daha fazla bilgi edindim. Derslerin üstündeki sorularla uğraşıyordum, yazılı soruları düzenliyordum.Matematik öğretmenide yazılı olarak cevap veriyordu.Öğretmenimin ismi Mustafa idi.bir gün bana dedi ki :

_ " Oğlum senin de ismin Mustafa benim de. Bu, böyle olmayacak , orada bir fark bulunmalı. Bundan sonra adın Mustafa Kemal olsun."

O zamandan beri ismim gerçekten Mustafa Kemal oldu.Öğretmen sert bir adamdı.Sınıfta birinci,ikinci tanımıyordu.Bir gün bize:

"Aranızda kendine kimler güveniyorsa çıksınlar,onları müzakereci ( çalıştırıcı ) yapacağım" dedi.

Önce duraksadım.Ayağa öyleleri kalktı ki ben kalmamayı tercih ettim.Bunlardan birinin çalıştırıcılığı altına girdim,çakalamanın ortasında daha fazla dayanamadım. Ayağa kalkarak :

_" Ben bundan daha iyi yaparım." dedim,bunun üzerine öğretmen beni çalıştırıcı yaptı. Eski çalıştırıcıyı benim müzakeremin altına verdi.

Askeri Rüştiyeyi bitirdiğimde matematiğe merakım epeyce ilerlemişti.Manastır Askeri İdadisinde matematik pek kolay değildi.Bununla uğraşımı sürdürdüm... İdadide iken bıkmazsızın çalışıyorduk.Sınfta birinci, ikinci olmak için hepimizde şiddetli gayret vardı. Sonunda idadiyi bitirdim, Harbiyeye geçtim , burada da matematik merakı sürüyordu..."

Mustafa Kemal , Selanik Askeri Rüştiyesindeyken .matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa efendi sınıfa gelmediğinde , onun yerine , birçok kez bu dersi vermiştir.

"Kemal" sözcüğü ," olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksizlik " anlamına gelmektedir.Şu halde Mustafa Kemal 'in öğretmeni , bu adı rastgele seçmemiştir.Sözü edilen olaydan sonra , "Kemal" adı , artık O'nun yaşamında asıl adıymış gibi ,kimliğini belirtmede kendisi ve başkaları tarafından özellikle kullanılmıştır.Böylece "Kemal" adı öğrenim yaşamında O'nu seçkinleştirirken ,O da bu sözcüğe tarihsellik kazandırıyordu.Öyle ki O, yurt ve dünya tarihinde ulusal, uluslararası ve evrensel bir diziolayların baş kahramanı etkinlik gösteriyorken , gerek halkının dilinde, gerekse yerli ve yabancı yayınlarda "Kemal" adı hemen daima kullanılarak "Mustafa Kemal Paşa" , hatta çoğu kez yalnızca " Kemal Paşa " , " Gazi Mustafa Kemal " , "Kemal Atatürk" adlarıyla ün kazanmıştır.Aynı zamanda "Kemal" sözcüğü .Ulusal Kurtuluş Savaşına katılanlar "Kemalist" diye adlandırma olduğu gibi , toplumsal ve siyasal bilimler alanında "Bir Çağdaşlaşma Modeli" olan Atatürk'ün devlet kuramını , " Kemalizm" ya da "Kemalist İdeoloji" diye adlandırmada da kaynak terim olmuştur.

İnternetteki Kaynaklardan Yararlanılarak Derlenmiştir.

8. Sınıf Matematik Testi Soruları ve cevapları

8 . SINIF MATEMATİK SORULARI

___ ___ ___

1.) x = Ö 2 ve y = Ö 5 ise Ö360 ın değeri x ve y cinsinden hangisidir?

a) 6 xy b) 2x+3y c) x+y d) 3xy

_____

2.) Ö 1,44 +0,3 +1,76 = ? işleminin değeri kaçtır?

a) 4,76 b) 3,26 c) 2,06 d) 1,5

-- --

3.) 1,7 : 1,8 = ? Değeri kaçtır?

a) 17 / 18 b) 16 / 18 c) 16 / 17 d) 17 / 16

4.) a sıfırdan farklı bir doğal sayıdır. Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi en büyüktür ?

a) a / 10 b) a+1 / 10 c) a / 8 d) a+1 / 8

2 2

5.) ( 2020 ) -- ( 2019) = ? İşleminin değerini bulunuz.?

a) 4039 b) 2019 c) 2020 d) 1

___ ____

6.) Ö 3 ile Ö 12 sayılarının geometrik ortası kaçtır?

___ ____

a) 6 b) Ö 6 c) 3 d) Ö 3

7.) Bir dik üçgende bir dar açının kosinüsü 24 / 25 ise bu üçgenin çevresi kaç birimdir?

a) 60 b) 58 c) 56 d) 49

___

8.) Bir ayrıtı Ö 3 birim olan küpün cisim köşegeninin uzunluğu kaç birimdir?

______ _____

a) 9 b) 3 Ö 3 c) 2 Ö 3 d) 3

9,) Hacmi 256 cm3 olan kürenin yarıçap uzunluğu kaç cm. dir? ( Õ= 3 için)

a) 4 b) 3 c) 2 d) 1

10.) Bir Doktor 10 günde bir nöbet tutmaktadır. İlk nöbetini Salı günü tuttuğuna göre 5. nöbetini hangi gün tutar?

a) Cuma b) Pazar c) Salı d) Perşembe

CEVAPLAR : 1) a, 2) b, 3) c, 4) d, 5) a, 6) b, 7) c, 8) d, 9) a, 10 ) b